Selpak uzatmak samimiyetsiz gelirmiş her zaman. O da bir dal sigara uzattı, otobüs durağında sessizce ağlayan kıza. Kaldırımlarda hızlı hızlı yürümeyen insanların şehrindeydi.
Süre gelen karanlıklarımın ardından, yüksek, çok yüksek bir binanın tepesinden bakıyorum. Yüksek, gri ve ruhsuz. Çok başarılıyım. Başarılı! Neyin başarısı? İronik bir biçimde Tanrıyla bezenen bir başarı mı? Para, bu dünya, öbür dünya mı? Ama bütün karanlığına rağmen dünyanın, yaşamaktan…
Öğrenilmiş davranışlardı bunlar, öğretme zorunluluğunda hissedilen. Alabildiğine vurgusuz, ezberlenmiş. Hissedilen sıcaklık 18. Alkış sesleri, ucuz klima sesiyle ve küçük salonda sıkışıp kalan egoyla karışmış.