Unutmadığını sandığında unutabildiğini fark et isterim, yarına dair ama bugünü bitirmeden. Kaybetmeyi göze alamadıklarını kaybedebilirsin gerekliliğini hatırlatmak isterim.
Yaptığın her iyilik, gökyüzün, tutsak olduğunu hissettiğin, aynaya her baktığında yüzüne yansımış biraz yorgun iyiliğin, karamsar yanlış olur, kötümser olmayı dilediğin bazen, güven vermeyen ama mutlak kararlı, aslında her zaman güven vermeyen.
Ve bir sayfada şöyle yazıyordu, aslında acıyı didiklemekten başka zevk yok ve aşınan, çürüyen duyumların donuk, ağır akışından başka şehvet - Göğsüme eğildiğinde, sana odaları açan o kokuyu bile duymaz olacaksın. Bedeninin ılık ve yorgun uyuşukluğunda tüy gibi hafiflediğimi, hala…
Kontrolünü sağlayamadığın, kendini teslim ettiğin bu güzel koku ne? Kontrol edemediğinde çekici gelen ve renkler değiştiğinde, rahatlayıp derin bir nefes aldığında ve bu sesler hep aynı melodide, bu sesler... Bedenine sıkışmış özgür olmayan ruhunu akıtıyor, sorgulamıyor, tasarlamıyorsun ve bu köpek…