Şu an asla olması gereken gibi değil yani gerekli olan bu değil, tuhaflıklar silsilesi, bomboş bir eylül mü pardon aralık göğü. Güldün mü?

Selpak uzatmak samimiyetsiz gelirmiş her zaman. O da bir dal sigara uzattı, otobüs durağında sessizce ağlayan kıza. Kaldırımlarda hızlı hızlı yürümeyen insanların şehrindeydi.

Garip, ucube, ya da deli değilim. Sadece benim gerçekliğim, sizinkinden farklı. Evde otura otura artık canım sıkılmaya başlamıştı, yapacak bir şey bulamıyordum. Bir iki kez hala bitiremediğim kitaba göz attım, ama onda da ne resim vardı, ne konuşma. Zaten her…

Koca bir çukurun içinde belki kuyunun. Elle tutulur acımasızlıklara uyandırıldık. Saçmalıklara. Derdi neydi ki? Onun. Onun bunun şunun. Hangi istasyonda bırakmak isterdiniz? Hangi kuşla yollamak isterdiniz? Hangi suya, karanlığa, toprağa. Saçmalık. Uçmak. Hep böyle miydi? Yani sanki. Bir yudum daha…